6 Mayıs 2015 Çarşamba

Çirkin Güzel Aşka Uyanış -Aslıhan Akagöz-

Aylar önce şu yazımda bu kitabı sabırsızlıkla okumak istediğimi, Çağrı'nın Melike'yi süründürmesini görmek istediğimi söylemiştim. En sonunda okumaya fırsatım oldu ve bu şekilde Aslıhan'dan toplamda 6 farklı hikaye okumuş oldum.
Tanıtım bülteni;

"Bir daha kimsenin seni benim üzdüğüm gibi üzmesine izin verme"diyerek Melike'nin hayatından çıkıp gitmiştir Çağrı. Gitmenin hiçbir derde çare olamayacağını bile bile kendine başka bir şehirde yeni bir hayat kurmuştur. O hayatta Melike'nin olmaması ise en büyük eksiğidir... Melike ise henüz ayrılığın acısını atlatamadan sevdiği adamın mektubuyla derinden sarsılmıştır. Yüreği Çağrı'nın peşinden gitmek için can atarken, o mantığını dinleyip aşkından vazgeçmeyi seçmiştir lakin günler ve geceler boyu duyduğu o yoğun özlemi dindirebilmeyi hiçbir şekilde başaramamıştır.Sonra bir gün genç çiftin ortak bir kararla ayırdıkları yolları, kaderin oyunuyla aynı noktada tekrar birleşir... Geçmişin acılarını unutup birlikte yeni bir başlangıç yapmaları mümkün olacak mıdır? Peki ya aşk bir yolunu bulup tekrar iki yürekte o en saf haliyle var olmayı başarabilecek midir?

"Seni ömrümün sonuna kadar beklerim. Bu zamana kadar nasıl beklediysem, bir o kadar daha beklerim. Yeter ki sen bana gelmekten hiç vazgeçme."

~~

Çirkin Güzel bu yılın okuduğum ilk kitabıydı ve ne kadar beğenip ikinci kitabı nasıl sabırsızlıkla beklediğimden bahsedip durmuştum önceki yazımda. Hatta önünü alamayıp yazarın diğer hikayelerini de önermiş kesinlikle es geçmeyin demiştim. Yani yazara ve kalemine güvendiğimi söyler dururum sürekli. 

Bu sefer birazcık spoiler içerecek...

Melike'nin şımarıklıklarını ilk kitapta çokça okuduktan sonra ikinci kitapta da Melike'nin sürünmesine şahit olacağımızı düşünmüştüm ki yazar beni oldukça yanılttı.
İki yıl boyunca birbirini hiç görmeyen aşıklarımız Çağrı ve Melike bir projede sırasında karşılaşıp şok oluyorlar ki ilk konumuz da bu kitapta. Bu kısımda Ömer ve Melis adında iki kardeş -ki onlar Çağrı'nın İzmir'deki patronları olurlar- çiftin hayatlarını biraz karıştıracaklarmış gibi bir his dolduruyor okura ama akıllı adam Ömer sayesinde herhangi bir yanlışlık olmadan çiftimiz kavuşuyor.
Tamam, kavuşacaklarını zaten biliyorduk ama itiraf etmeliyim ki biraz fazla hızlı barıştılar ve sonrasında da olaylar oldukça hızlı ilerledi.

Önceki kitabın sağlamlığından kaynaklı tekrar biraz olay beklediğim bir açık ama Aşka Uyanış'ta olay yok arkadaşlar... Kitabın sonuna kadar bekledim ama tek düze, olaysız, kalpler saçan bir kitap Aşka Uyanış. Adından da az çok belli ama ne olurdu bir şeyler olsaydı? Bir tatsızlık çıksa ve en azından sağlam bir kavga görseydik...

Aslında bunu söylemek istemezdim ama fazla kalpler, çiçekler olan bir kitap olduğu için ben sıkıldım diyebilirim. Özellikle ilk kitaptan tanıdığımız bütün karakterlerin "evli, mutlu, çocuklu" olması biraz sinir bozucuydu. Tamam mutlu son oluyor bu şekilde ama evlilik ya da çocuk olmadan da çiftler mutlu olabilir. Neden herkese birer ikişer çocuk verildiğini anlamış değilim. Çağrı ve Melike'nin çocuk sahibi olması hakkında pek bir şey söylemiyorum çünkü Çağrı'nın geçmişinde yaşadığı şeyler ve "aile" olma isteği o çiftin kedi gibi çocuk yapmasını mantıklı buldurdu ama diğerlerini de o şekilde görünce biraz abartı ve itici geldi diyebilirim. Neyse en azından bu sadece benim görüşüm olmuş olabilir ama ilk kitaba nazaran çok daha az beğendiğimi söylemem gerekiyor Aşka Uyanış'ı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder