Evet şuan resmen kaçıyorum. Herkes kadar gelecek kaygısı olan
biriyim ve hani demiştim ya tek bir dersten emin değilim diye... Kaldım işte o
dersten ve şuan eğer büt iyi geçmezse tek-çifte kadar kalır mezuniyetimi
baltalamış olurum. Oturup ders çalışmam gerekirken ben "dinlenme" adı
altında bir kaçamak yapıp şehir değiştiriyorum. Kaçamadığım bir gerçek olsa da
o ders, umuyorum bu 2-3 gün bana iyi gelecek ve sınavını oldukça iyi
vereceğim.
Onun dışında tekrar YGS-LYS'ye girmeye
karar verdim. Eski bir hayalim olan dil bölümü için tekrar kollarımı sıvamam
gerektiğini hissettim. Hep içimde kalmıştır dil-edebiyat okumak ki annem de bu
konuda oldukça arkamda durmuştur ama ben neden bilmiyorum kendi asıl
isteklerimi bir kenara koyup daldım gittim bir peyzaj işine. Bölümümü sevmiyor
muyum? Hayır, kesinlikle seviyorum ve oldukça eğleniyorum ama dediğim gibi
içimde bir yerde hep istediğim o dil bölümü var. Annemin benden beklediği artık "okul bitsin iyi bir iş bulalım sana hayatın bir düzene girsin"
şeklinde bir şey olsa da kendim için henüz o düzeni düşünemiyorum bile. Daha
bugün telefonda konuşurken onunla aynı şehirde olmamı istediğini söyledi ama şu
saatten sonra böyle bir şey olamayacağını ona söyleyemedim tabi. Gelmişim 22
yaşıma liseden mezun olduğumdan beri aşağı yukarı ayrıyız şimdi gelmiş bana
birlikte yaşayalım diyor. Ben şimdi bu kadına nasıl söyleyeyim kızın eskisi
gibi seninle oturabilecek bir yaşam şekline sahip değil? 22 ne ki daha gençsin,
anneni sonra özlersin, pişman olursun diyen çıkabilir aranızdan ama ben gece
eve dönmediğimde ya da 1-2 gibi döndüğümde aklımda sadece "kedim aç kalmış
olabilir" endişesi oluyor. Annemin yanında kaldığım kısa sürelerde -ki bu
süreler 3 günden 1 aya hatta 3 aya kadar değişebiliyor- saat 10da evde olmazsam
annem anında ölmüş, kaçırılmış ya da kötü yola düşürülmüş olabileceğim
ihtimalleriyle kafayı yiyor evde. Yanımda erkek arkadaşlarımdan biri olduğunda
-sevgili değil, arkadaş- "*** seni geçen biriyle görmüş kimdi o? Bana
neden söylemedin? Ne zamandır birliktesiniz?" şeklinde sorular soruyor.
Ben de oturup 40 saat dil döküyorum ona sevgilim olmadığına dair. En büyük
dertlerimizden biri de giyinme mevzusu tabi. Aşırı bir giyim tarzım olmadığı
halde annemin gözünde ben hep açık giyiniyorum. Anne olduğu için karşımdaki ona
hak vermeyin hemen! Gerçekten göt meme açık giyinenlerden değilim. Gayet yaşıma
uygun abartılı, dikkat çekici ya da açık olmayan şeyler giyinirim ama annemle
aramdaki 30 yaş benim dolabımı aynı gözle görmemize engel oluyor biraz. Neyse
sonuç olarak aynı şehirde olsak bile aynı ev içinde hayatımızı sürdüremeyiz bu
büyük bir gerçek. Ben daha sevgililerimi bana 3 aydan fazla katlanmasını
sağlayamazken geri kalan hayatımı annemle geçirmem? Yok, hayır sağolun.
-Sevgililerimi lafı ne kadar yanlış anlaşılmaya müsait
durmuş öyle. Yok arkadaşlar öyle bir şey peş peşe 2 kere terk edildiğimden beri
hayatıma 1 kişi bile girmedi. Onu da artık başka bir postta anlatırım neden
böyle oldu diye. Hadi daha sonra görüşürüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder